Yıllar öncesinde tek müdür olarak çalıştığım Banaz Adliyesinde İcra Müdürünün de olmaması nedeniyle İcraya da bakarken. Salı günü Bursa'dan bir bayan avukat İhtiyati haciz kararı olduğunu ve Banaza geleceğini söyledi. Cuma günü duruşma yok gelin muhafaza da dahil yapalım dedim. Kadın geç tarihe veriyorsun diyerek kötülendi ve telefonu kapattı.


Aynı gün İcra Müdürü sürpriz şekilde görevine başladı. Kasayı teslim ederken aynı avukat aradı. İcra Müdürü Hasan Gökdemir kendine has samimi ses tonuyla telefonu açtı. Muhabbete başladı. Avukat İhtiyati haciz diyor müdür bey Zeki Müren, avukat icra diyor o kestane diyor. Konuşma böyle devam etti. Kemal Sunal, Ulu Camii, Bursa Şeftalisi, Uludağ hatırladığım konular ama bir türlü haciz konusuna konuyu getirmedi. Avukat en sonunda  randevuyu istedi.


Ayın 20. Günüydü, yeni ayın 10.unda arayın randevu konusunu konuşalım dedi. Sonra ne mi oldu: o haciz hiç yapılmadı, yılı geçen sürede defalarca telefon görüşmeleri ve her gelişinde çay kahve. Ama avukat mutluydu. Bu da bana büyük dersti. Hasan Abimden şunu öğrendim insanlar mutlu olmak istiyor, bazen insanlar iş istemiyor. İlgilenilmek, dikkate alınmak istiyor. Sevgi istiyor bu ilgi ve sevgi isteği bazen bir İcra Müdüründen bile olabiliyor.