Yurdumun bir kesimi 7.500 lira ile ev mi geçindirilir, yoksulluk sınırının da altına düştük derken, diğer kesim millet zengin deniz kenarları, turistik yerler, kafeler dolu, millette para olmasa buralar boş olurdu iddiasında.
Daha evvel dericilikten iflas hikayesini anlattığım İsmet Abimiz durum ve çare aramak için oradan oraya kalgıdığı, tefecilerin kucağına düştüğü dönemde bir sofi Adıyaman'da bulunan her derde çare bulan insanları gözleriyle oradan alıp karşıya oturttuğunu, sarhoşlara içkiyi bıraktığını anlatıp Afyon'a ayaklarına gelen şeyhten tövbe alırsak senin işlerin düzelir demiş. İşleri düzeltme konusunda her çareyi deneyen İsmet Abi bu teklifi de geri çevirmemiş.
Şeyhin huzuruna varmışlar, huşu içerisinde ikindi namazını kılmışlar, hatme sonrası tövbede şeyhin etrafı kalabalık, kimisi cezbeye gelip Allah diyor, kimisi feryat figan bağırıyor, kimisi kendinden geçmiş ağlar görünce; İsmet Abim ayağa kalkmış, dostum kalk gidelim buradan, buradakilerin borcu bizden çok demiş.
Yurdum insanı nereye gitse her yeri aynı zannediyor.