Alp ’’Uşak Büyüdü Ama Altyapısı Maalesef Büyümedi’’

Alp, 90’lı yıllara göre Uşağın büyüdüğünü fakat altyapısının büyümediğini ve yüzeylerin toprak yerine beton kaplı olduğundan bahsederek yağmur suyunun yer altına geçmesi mümkün olmadığını söyledi.
Alp ‘’Uşak’ın altyapısı 90’lı yıllara aittir. 90’lı yıllardan sonra noktasal çözümler hariç altyapımıza büyük bir ilave yapılmamıştır. Yani Uşak 90’lı yıllarda 1/25.000 haritada göründüğü gibi mütevazi bir alandı. Bakın buralarda tabii bu fotoğrafı anlatmam zor ama bir sonraki fotoğrafta daha iyi anlaşılacaktır. 2000’li yıllara geldik. Uşak büyüdü. Bu hale geldi. Yani 4-5 kat büyümüş oldu. 90’lı yıllara göre büyümüş oldu ama altyapısı maalesef büyümedi. Bu sonradan ilave olan yağmur sularıyla ilgili drenaj sistemleri yeterli hesaplamalarla sistemlere aktarılamadı ve şehrin içinden geçen dereler unutuldu. Biz şehrimizin yollarını asfalt ile kapladık. Yani yağmur suyunun yer altına geçmesini azalttık. Başka hangi hatalar yaptık? Binalarımızın hepsinde bahçeler var. Şehirdeki tüm binaların %40’ı bina, %60’ı bahçeydi. Ama bugünkü yapılmış binalarımıza baktığımızda şehirde binalar arsası ne kadarsa bina da o kadar. Yüzeyi bahçe değil, toprak değil, beton kaplamadır. Bu yüzden yağmur suyunun yer altına geçmesi mümkün değil.’’ Dedi. 

Alp ‘’Belediye Komisyonlara Davet Edilmiyoruz’’

Alp ‘’1999 veya 2000 yılında o zaman Koray Aydın, Bayındırlık ve İskam Bakanıydı. Onun direktifleriyle Uşak Belediyesi bu tarz yaşanan bir sel felaketinden dolayı afet fonundan Uşak İline bu yağmur hattı problemleri çözülmesi için bir ödenek gönderildi. Fakat bu ödeneğin hangi amaçlarla kullanıldığını bilmiyoruz. Bugünde yağmurla ilgili sel felaketi yaşadığımıza göre demek ki bu ödenek doğru yerlerde kullanılmamıştır. Niye bu problemleri yaşıyoruz? Madem bunları biliyorsunuz da niye anlatmıyorsunuz diyeceksiniz. Biz uzun zamandır belediyedeki bu tür komisyonlara davet edilmiyoruz.’’ Dedi. 

Belediye Esnafın Zararını Karşılayacak Mı?

Alp ‘‘Şimdi yurtdışındaki bir olguya baktığımızda idareler yaptıkları ya da yapmadıkları görevleri karşılığında olaylardan halkın zarar görmesi durumunda zararı karşılamalıdır. Türk hukukunda bu nedir bunu detaylı olarak bilemem. Fakat ilgili idareler gerekli tedbirleri almakla mükelleftir. Belediyeler, devlet su işleri ve diğer kurumlarla beraber sel felaketinin yaşanmaması için gerekli tedbirleri almakla zorunludur. Görevleri yasada yazılmıştır ama tazminat konusuyla ilgili kısım hukiki bir konudur. Bu konuyla ilgili bilgim yok.’’