Bunun üzerine Uşak’ta bulunan sivil toplum kuruluşları ‘Murat Dağı Yok Olmasın Platformu’ altında toplanarak bugün bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Murat Dağı Yok olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura Murat Dağı için 2017 olduğu gibi bugünde mücadeleye devam edeceklerini ve Pazartesi günü Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne Uşak sivil toplum kuruluşları ile birlikte itiraz dilekçesi vereceklerini söyledi.
Akcura “Yenilen Pehlivan Güreşe Doymaz”
Akcura “Yenilen pehlivan güreşe doymaz misali biz bu şirketin yeniden geleceğini biliyorduk. Bakanlık geçtiğimiz Pazartesi şirketin ön ÇED dosyasını hazırladığını duyurdu. Şirket diyor ki ben 2017 yanlış yapmışım birçok şeyi hesaba katmamışım buranın 1. Derece deprem bölgesi olduğunu, benim yapacağım faaliyetlerin ekosisteme dönülmez zararlar vereceğini, ormanları yok edeceğimi hesaba katmamışım özür dilerim. Ben bu sefer farklı davranacağım. Evet buradan yerin yüzlerce kilometre altına ineceğim. 200 binden fazla ormanı yok edeceğim. 5 yıllık süreçte genişlemem gerekirse ormanlık alanlara doğru genişleyeceğim. Oradaki ormanları da halledeceğim. Yeraltı su yataklarının yerini değiştireceğim ya da kurutacağım. Yağışı yaratan unsurları ortadan kaldıracağım. Ama merak etmeyin siyanür havuzunu Murat Dağı’na kurmayacağım. Belki başka bir yere ama şu an bilmiyorum diyor. Bizi siyanür ile avutmaya çalışıyor. Siyanürü ortadan kaldırdığında bizim buna göz yumacağımızı ve aa tamam problem değil devam et diyeceğimizi var sayıyor. Çok bekliyor.” Dedi.
Akcura “Murat Dağı’nı Kimseye Yedirmeyiz”
Akcura “Siyanüre gelene kadar sen bu toprakları mahvedeceksin. Suyumuzu elimizden alacaksın. Toprağımızı elimizden alacaksın. Buraları bizim için yaşanmaz hale getireceksin. Sen zengin olup defolup gideceksin. Ama burada biz yaşayacağız. Bizim çocuklarımız yaşayacak. Biz burayı sana yedirmeyiz.” Dedi.
Akcura “Murat Dağı’nı Savunmak İçin Hepimiz Tek Vücut Olmalıyız”
Akcura “Mücadelenin startını 28 Ağustos Pazartesi günü saat 16:30’da itiraz dilekçelerimizi vereceğimiz Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önündeki basın açıklaması ile yapacağız. Ve o gün temsil ettikleri binlerce insanı temsilen Ziraat Odası Başkanı Nafiz Mıdık Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ahmet Yılmaz Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Asım küçükakın Uşak Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Selçuk Tarhan Süt Üreticileri Birliği Başkanı Uğur Aydoğan Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Özgür Uğur Uşak Bal Üreticileri Birlik Başkanı Uğur Gündüz Ve Uşak Tabip Odası Başkanı Dr Ahmet Çiftçi başta olmak üzere tüm halkımızı, suyumuzun kaynağı Murat Dağını savunmak üzere tek vücut olmaya çağırıyoruz!” Dedi.
Uşak İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ümit Alp ise açıklamasında Murat Dağı tüm Ege Bölgesi’nin temiz su kaynağıdır diyerek sadece Uşak değil tüm Ege Bölgesi’ne destek için çağrıda bulundu.
Alp “Murat Dağı Tüm Ege Bölgesi’nin Temiz Su Kaynağıdır, Destek Olmalıyız”
Alp “Murat Dağı Ege Bölgesi’ne ve Türkiye’nin büyük bir bölümüne suyuyla seslenir. Suyunun şırıltısını herkes duymalı. Neden? İçecek su bulamayınca Murat Dağı’nı hatırlayacaklar. Şimdiden hatırlamalılar. Eskişehirliler, Kütahyalılar, Manisalılar, İzmirliler şimdiden hatırlayın Murat Dağı’nı. İçme suyunuzun başlangıç noktası burası. Eğer Pamukkale’de tertemiz bir traverten istiyorsanız Murat Dağı’na tertemiz su girmeli ve tertemiz çıkmalı. Yoksa Pamukkale kalmaz. Sadece Uşak değil, Türkiye’nin batı bölgesinin tamamı Murat Dağı’ndan faydasını sağlar ve bu faydayı sağladığı gibi ona destek olmak zorundadır.” Dedi.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Uşak İl Temsilcisi Prof. Dr. Barış Metin açıklamasında 19 ilde %76 madene ruhsatlı alan olduğunu söyleyerek eğer bu alanlara işletme hakkı verilirse yaşamın yok olacağını ifade etti.
Metin “19 İlde %76 Madene Ruhsatlı Alan Var Eğer İşletme İzni Verilirse Yok Oluruz”
Metin “Şimdi şurada vakfın kendi kaynaklarıyla MAPEG’den elde ettiği resmi verilerle oluşturulmuş bir harita görüyorsunuz. Bu haritada Uşak’ın şu an bütün siyasi haritasının %80’i madene ruhsatlı olduğunu görüyorsunuz. %80 madene ruhsatta gördünüz kırmızı yerler işletme ruhsatı olan yerler. Sarı yerler arama ruhsatı, gri yerler satış planlama aşamasında. Bu durum Kütahya'da daha facia %94, Muğla'da %80'e yakın, İzmir hakeza 19 ilde ortalama %76 madene ruhsatlı. Bakın bunlar 4. sınıf madenler yani altın, bakır, demir, çinko, nikel. Şu demek ülkemiz şayet bu ruhsat alanlarına işletme hakkı verildiği takdirde delik deşik edilecek. Geri dönülmez zararlar verilecek ve ülkenin her yeri asla bir daha geri dönüştürülemeyecek şekilde olacak. Siyanür havuzlara teslim edilecek, yaşamamız yok edilecek bu işin lamı cimi yok, eğrisi doğrusu yok. Yok oluyoruz yaşamımız yok oluyor. Suyumuz yok oluyor. Suyumuz olmadığı takdirde insan başta olmak üzere hiçbir canlı hayatta kalamaz.” Dedi.
