Uğur FM’de Yeni Bir Soluk: “Şehirde Hayat” Programı Başladı
Uşak’ın yaşam kültürü, sorunları ve güzellikleri artık radyoda konuşulacak
Uğur FM 97.4 frekansında dinleyicilerle buluşan yeni program “Hüseyin Özbek ile Şehirde Hayat”, ilk yayınıyla büyük ilgi topladı. Programın yapımcısı ve sunucusu Hüseyin Özbek, konsepti şu sözlerle anlattı:
“Şehirde yaşamanın hem avantajlarını hem de dezavantajlarını konuşacağız. Trafikten eğitime, kültürden sosyal hayata kadar her konuyu gündeme alacağız. Ama sadece sorunlara değil, şehrimizin güzelliklerine de değineceğiz.”
İlk programda Uşak’ın tarihi ve doğal güzelliklerine dikkat çekildi. Özbek, “Cılandıras Köprüsü, Ulubey Kanyonları, Murat Dağı ve şehrimizin müzeleri büyük bir zenginlik. Bunların kıymetini bilmeliyiz” dedi. Programın bundan sonraki bölümlerinde de her hafta farklı alanlarda uzman konuklar ağırlanacak.
Psikolojik Danışman Kübra Yavuz Kılınç: “Psikolojik Destek Lüks Değil, İhtiyaçtır”
Çocuklardan yetişkinlere, çiftlerden kurumlara kadar geniş hizmet yelpazesi
“Şehirde Hayat” programının ilk konuğu Psikolojik Danışman Kübra Yavuz Kılınç oldu. Kendisini tanıtarak meslek yolculuğunu anlatan Kılınç, Uşak Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü mezunu olduğunu, yıllardır çocuklar, gençler, yetişkinler ve çiftlerle çalıştığını söyledi.
Kılınç, psikolojik danışmanlığın sadece ağır sorunlar yaşayanlara değil, hayatı daha kaliteli yaşamak isteyen herkese hitap ettiğini vurguladı:
“Hayattan daha fazla keyif almak, hedeflerine ulaşmakta zorlananlar, ilişkilerinde denge arayanlar… Kısacası herkes psikolojik destek alabilir. Terapi sadece kriz anında başvurulan bir süreç değil, yaşamı güzelleştiren bir araçtır.”
Özellikle çocuklarla yaptığı oyun terapisine dikkat çeken Kılınç, “Oyun çocukların dili. Duygularını oyun yoluyla ifade ediyorlar. Bu yöntem çok güçlü sonuçlar veriyor” diye konuştu.
Üniversite Tercih Kaygısı: “Belirsizlik Normaldir, Doğada Zaman Geçirin”
Psikolojik Danışman Kılınç’tan gençlere öneriler
Programın etkileşimli bölümünde WhatsApp hattına gelen bir soru dikkat çekti. Banaz’dan Rukiye Hanım, tercih sonuçlarını beklerken yoğun stres yaşadığını yazdı. Psikolojik Danışman Kübra Yavuz Kılınç, bu soruya şöyle cevap verdi:
“Belirsizlik insanın kontrolü dışındadır ve bu kaygı yaratır. Bu çok normal bir durum. Önemli olan bu kaygıyı yönetebilmektir. Sonuçlar açıklanana kadar yürüyüş yapmak, nefes egzersizleri uygulamak, doğayla vakit geçirmek çok faydalıdır.”
Hüseyin Özbek de gençlere şu tavsiyeyi yaptı:
“Bu bekleyiş dönemini boşuna geçirmeyin. Uşak’ın tarihi müzelerini gezin, doğanın tadını çıkarın. Köylerimizin de kıymetini bilin. Hem kafa dağıtırsınız hem de sosyal bağlarınızı güçlendirirsiniz.”
Programda ayrıca, tercih sürecinde yaşanan kaygının uzun sürmesi halinde profesyonel destek alınması gerektiğinin altı çizildi.
Aile Terapisi Boşanmaların Önüne Geçebilir
“Çiftler sorunlarını büyütmeden danışmanlığa başvurmalı”
Türkiye’de artan boşanma oranları “Şehirde Hayat” programında gündeme geldi. Hüseyin Özbek, “Mahkemeler çiftleri boşanmadan önce terapiye yönlendirse birçok evlilik kurtulabilir” görüşünü dile getirdi.
Psikolojik Danışman Kübra Yavuz Kılınç, bu konuda şunları söyledi:
“Çift terapilerinde en sık karşılaştığımız sorun iletişim eksikliği. Birbirlerini dinlememek, yanlış anlamak, küçük sorunları büyütmek evlilikleri zedeliyor. Terapi sürecinde çiftler daha sağlıklı iletişim kurmayı öğreniyor ve çoğu zaman boşanma ihtiyacı ortadan kalkıyor.”
Kılınç, ayrıca çiftlerin hem birlikte kaliteli vakit geçirmelerinin hem de bireysel alanlarını korumalarının önemli olduğunu vurguladı: “Hayat dengedir. Birlikte yapılan aktiviteler kadar, bireysel uğraşlara da yer verilmelidir. Bu, ilişkinin sağlıklı devam etmesi için şarttır.”
Sosyal Medya Gerçekliği Çarpıtıyor: “Kendinizi Kıyaslamayın”
Psikolojik Danışman Kılınç: “Sosyal medya vitrindir, herkes en güzel yanını sergiler”
Programda ele alınan bir diğer konu sosyal medyanın psikolojik etkileri oldu. Bir dinleyici, “Sosyal medyada gördüklerim yüzünden kendimi yetersiz hissediyorum” diyerek sorusunu iletti.
Psikolojik Danışman Kübra Yavuz Kılınç, bu durumu şöyle açıkladı:
“Sosyal medya bir vitrin gibidir. İnsanlar orada sadece en güzel anlarını paylaşır. Gerçek hayatta herkes mutluluk kadar üzüntü, öfke ve başarısızlık da yaşar. Kendimizi sosyal medyadaki görüntülerle kıyaslamak gerçekçi değildir.”
Kılınç, sosyal medya kullanımını sınırlamanın önemine dikkat çekerek şu öneriyi yaptı:
“Eğer bu duygular günlük hayatı olumsuz etkilemeye başladıysa aşamalı olarak ekran süresi azaltılmalı. Gerekirse bir süre uzaklaşmak, gerçek hayata yönelmek gerekir. Sorun kronikleşirse terapi desteği faydalı olur.”
Hüseyin Özbek ise, “Sosyal medyada milyonlarca insanın hayatından seçilmiş anları görüyoruz ama onlarla yalnız başımıza kıyaslanıyoruz. Bu doğal olarak yetersizlik hissini artırıyor. Frene kendimiz basmalıyız” sözleriyle konuyu özetledi.