VE UŞAK TÜRKİYE GÜNDEMİNDE!

Banaz’da solcuların da azımsanamayacak oyunu alarak 2 dönemdir başarılı çalışmaları göz ardı edilemeyecek Zafer Arpacı’nın aday olmadığını hem Banazlı seçmenler hem de Uşak’taki Ak Partililer şaşırarak öğrendi.

Abone Ol

Biliyorsunuz Banaz CHP’lidir. CHP seçmeni hatırı sayılır orandadır. Eğer Zafer Arpacı 2 dönemdir seçimlerden zaferle çıktıysa bu şu cümleyle açıklanabilir. “Tamam ben iktidarın adamıydım ama bunu da güzel yönetmek bana düşmüştür”

Bunu söylediği gün şunları da dedi Zafer Başkan:

“2 kişinin ihtirasına kurban gittim”

“ Ben ihanet etmedim ama partim bana ihanet etti”

“Yapılan hizmetleri herkes bizim tecrübemizi bir kenara koydular, öyle bir şey yok”

Aslında bunlar Zafer Arpacı’nın enaniyetle kurduğu cümleler değildi. Bunlar bir tespitti. Bunlar gözlemdi. Bu cümleler ile kendine üzülmüyordu, yaptıkları görülmediği için sitem vardı. Yapacağı projeleri sahiplenenlere kızgınlık vardı. Bu sitem bu kızgınlık ne kendi adına, ne partisi içindi. Banazlılar için üzülmüştü belki de. Diğer taraftan sürpriz olarak aday yapılmaması onur kırıcı bir durumdu.

Aslında Ak Parti için bu istisnai bir durum değildi. Banaz’da değil Uşak’ta da 2019’da buna benzer durumu yaşamıştık. Sonucuna da 5 yıl boyunca katlandık/katlanıyoruz.

Zafer Arpacı’nın durumunu anlatmadan Mehmet Cevizci’ye olan hakaretlere varan söylemlere gelemezdik. Mehmet Cevizci iyi bir insan. Başarılı bir yönetici. Eşi de dahil olmak üzere arkasında olan, destekleyen binlerce kişi var. Hakkında olumsuz cümle duyamazdınız isabetsiz kurulan, ucundan sonundan kırpılarak verilen cümleler ortaya çıkmasaydı.

Ben ne dediğini ne niyetle dediğini anladım. Hak verdim/vermedim ayrı mesele. Ama memleketin genelinde anlayış bu.

Peki Mehmet Cevizci’ye niye bu kadar öfke var? Bana sorarsanız bu öfke liyakat, başarılı özgeçmiş, gerçekleştirilmiş projeler, yapılmış işleri referans olarak görmeyen kişilere.

Zafer Arpacı’nın bahsettiği 2 kişinin ihtirasına bu öfke. Ya da bu ihtirasın neticesine. Bu ihtirası gösterenlere. Onlara ses çıkaramayanların öfkesi.

Kişisel ilişkilerle referans olunan, “bizden” “bana yakın” “sözümüzü dinleyecek” “bize tabi olacak” gibi kriterlerle belirlenen sürece tepki.

Sonucunu hep beraber göreceğiz. Liyakat mı kazanacak, Kişisel ilişkiler mi?

Önce memlekete sonra adaylara hayırlı bir seçim sonucu görelim.